Page 25 - KÜÇÜKÇEKMECE İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DERGİSİ
P. 25
İyice düşün.
Aldatan aldanmıştır, yalan söyleyen yanmış.
Gözlerin başka bakıyor.
Dilin başka söylüyor.
Aklın ve ruhun çelişkiler yumağı.
Anla artık.
Seni öpen bil ki şeytanın dudağı.
Verdiği haz, tattırdığı lezzet kıyametin olabilir.
Söylediğin söz, senin değerindir.
Sözünün geldiği yeri bil, varacağı yerleri düşün.
Gözünün baktığı, sözünün vardığı yere dikkat et.
Sözünü söylemeden geceyi ve gündüzü dinle.
Diline düşmeden olgunlaştır.
Yoksa dile düşersin.
Gözün, gönlün, aklın ittifak, anlaşma, birlik ve beraberlik
hâlinde olsun.
Adamak kolay, ödemek güçtür ve vaadin, yani verdiğin
söz, borç gibidir; borç ise namus bilinir.
Sözünün eriysen dürüstsün, namuslusun, güvenilir ve
saygınsın.
Yalanı diline doladıysan yalancısın, münafıklık alametini
taşıyorsun.
Ara bozuculuk hâlleri var sende,
Kibir, haset, fitne, fesat, şehvet, kin ve öfke sarıp
sarmalamışsa gönlünü, dilin felakete uğramıştır.
İhtimaldir ki bu hâl, ruhunun helaki, ölmesi, yok olması
olabilir.
Sözünün eri ol da mert bilsinler seni, namert olma.
Unutma; söylediğin yalan, gün gelir yılan olur, önce seni
sokar.
Bir de şu soruların cevabını iyice düşün:
Yalan söyleyen dil, ağızda nasıl kokar?
Yalan ile iman bir arada nasıl bulunur?
Yalan ve kötü söz; çürümüş, kirlenmiş bir kalbin kokusudur.
tavrın o. Çürümüş bir kalbin kokusunu hangi koku örtebilir?
Hakiki aşk, gönüllerin cemresidir. Lakin mevsimi ayı, günü, Kirlenmiş bir kalbi hangi ırmak arıtabilir?
saati olmaz. Nasiptir. Düştüğü gönle mana âleminin baharı Gönüllerin pasını gidermeyi diliyorsan sözün az ve öz
gelir. Ilık bir esinti, renk cümbüşü, ilahi seslerin armonisi… olmalı; az, öz, yerinde ve zamanında.
Her an aşk tomurcuklanır: Özde, sözde, görüşte, görünüşte,
bakışta, duyguda, düşüncede, duruşta, yürüyüşte, seste, “Az söz er öğütüdür, çok söz hayvan yüküdür
nefeste, tebessümde, hüzünde, kelamda, kalemde… Bilire bir söz yeter, sende gevher var ise.”
Hakiki aşkın düştüğü gönül alçalır, o gönül ki alçaldıkça
yücelir.
Cümle âlem tarafından, mümkün değilse nasibi olanlarca Ders: 7
bu böyle biline ve bellene vesselam… Az sözle anlatan âriftir, az sözle anlayan ârif.
Hâlin nicedir? Hatırından çıkarma; çok söyleyen çok yanılır, çok laf
Hakikate ermediysen yalansız olmaz.
Nefsini hakir görmediysen Sözün, dinleyen için bahar yağmuru gibi olsun ya da yaz
Gafletten uyanmadıysan güneşi. Yeşertsin, olgunlaştırsın.
Gönül mumunu, hakikat ateşiyle tutuşturamamışsan O güzel sözün rengi de hoştur, kokusu da. Az, öz, yerinde
Adını koyduğun ve koymadığın boz bulanık arzuların ve zamanında söylenen güzel söz, sıkıntıları ve kaygıyı giderir.
örümcek ağı gibi sarıp sarmalamışsa ruhunu: Gönüllere huzur verir. Gönülleri aydınlatır.
Kutlu sözdür: “Hayır söyle yahut sus.”
“Gönül yüksekde gezer,dembedem yoldan azar Hak ve hakikat yolcusu bunu bilir.
Taş yüzine ol sızar, içinde ne var ise…” Bu yüzden az söyler, öz söyler.
Ölçüp tartar da öyle söyler.
Ders: 6 Söylediği Hak’tır ve hakikattir.
Kötülük bilmez, kem söz söylemez.
Özünü bilen sözünü, sözünü bilen özünü bilir. Muhasebeni iyi yap, kendini sorgula, yoksa âşıklanma.
Hak ve hakikat yolcusunun özü, sözü bir ve doğru olmalı;
kendini bilmeli. “Keleci bilen kişinün,yüzini ağ ide bir söz
Az, öz, yerinde ve zamanında söylemeli. Sözibişirüpdiyenün, işini sağ ide bir söz.
Yalan söylemek neyin belirtisidir?
Aldatmak neyin? Söz ola kese savaşı, söz ola bitüre başı
Kazandığını zannettiklerin kaybettiklerin olmasın sakın. Söz ola ağulu aşı, bal ile yağ ide bir söz…”
KÜÇÜKÇEKMECE MİLLÎ EĞİTİM 23