Page 24 - KÜÇÜKÇEKMECE İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DERGİSİ
P. 24
Ders: 3
Hakiki aşk, gönüllerin cemresidir.
Hakiki aşkın düştüğü gönle mana âleminde bahar gelir.
Ilık bir esinti, renk cümbüşü, armonisi seslerin.
Gönül yücelir.
Âlem; gören göze, anlayan akla, inanan kalbe aşk
mektebidir. Mekteb-i aşkta, yani aşk mektebinde aşkın
kitabını okuyanların gönlünde, aklında hakikat esintileri…
Güzelliğin, iyiliğindir; yüzün değil.
Özün neyse sözün, sözün neyse özün odur.
Can kaygısı, ten kaygısı olan ne âşık olabilir ne ma’şuk
bulabilir. Ne seven ne sevgili.
Kılavuzun ne ise o sensin. Dönüp dönüp baktığın ya da
peşinden koşup durduğun. Kimi dost bellediysen. Muhabbetin
kime, neye? Yönün, istikametin nereye?
Varlığa güvenme; darlık, kapısında bekliyor.
Gücüne, kuvvetine ve dahi güzelliğine güvenme.
Gelen güz mevsimidir.
Gün gelir, güz mevsimi sana kavuşur, benzin solar; düşer
bir bir yaprakların.
Ruhunu yücelt.
Gönlünü yücelt.
Yüzün yerde gerek.
Çünkü toprağa yakınsın.
Toprağa yakın olduğunu bir an bile unutma.
Hayırlı işleri bırakıp da şer işlerin peşinde koşma.
Zevk ve sefa sürdüğün döşeğin -gün gelir- ölüm döşeğin
olur.
Unutma!
Acizsin, azizleniyorsun. Ders: 5
Acizsin, azizleniyorsun.
Acizsin, azizleniyorsun. Dönüp dönüp baktığın, peşinden gittiğin ne ise o, sensin
Aczini bil de azizlenip durma! işte.
Ten gözün toprağa baksın, gönül gözün ufuklara! Görmek istediğin, gördüğün.
Kulağına küpe olsun: Duymak istediğin, duyduğun.
Dost bellediğin ya da kılavuz edindiğin.
Dünya varlığına bel bağlama.
“Gönül Çalab’ın tahtı, gönüle Çalab baktı. Darlık, varlığın kapsında bekliyor.
İki cihân bedbahtı, kim gönül yıkar ise.” Güzelliğine güvenme; güz gelir, benzin solar.
Düşer bir bir yaprakların.
Ders: 4 Sağlığın hastalığın habercisidir.
İsimlere, mala, mülke, mevkiye, makama, şana, şöhrete,
Ummanlara daldığın vehmine, kuruntusuna kapılıp da varlığa, yokluğa takılıp kalma.
ululanma. Haddi aşanlardan olma.
Farz et ki ummanlara, okyanuslara daldın, lakin gönüllere Azizlenme!
girmedin, giremedin. Neye yarar? Hâlinle mağrur olma, kibirlenme. Can bedenine kibir
“Dostun evi, gönüllerdir.” Hak ve hakikat âşıklarının bunu elbisesini giydirirsen kalbin kirlenir. Kibir elbisesini can
bilmesi gerek. bedenine giydiren haddini bilmez. Haddini bilmeyen kimse
Gönüllere girmesini öğren de yolunu, istikametini, yönünü kalp kırar. Kalp kıran, dost yitirir. Gün gelir, karanlık bir âlemin
kaybetme. kapısından giriverir. Sakın ola ki unutma: Şeytan, bir melek
Hakk’a varmayan yol, yol mudur? iken kibirlendi ve o kibri yüzünden ebediyen lanetlendi.
Hakikati görmeyen göz, göz müdür? Varlık kaygısı taşıyan kimse, gerçek âşık olabilir mi?
Duyduğunu, dinlediğini belle; söylediğini bil. Can kaygısı, ten kaygısı olan sevgiliye nasıl ulaşır?
Kibri, kini, cümle kötü işleri terk et ki gönlün kirden arınsın. Âlem, bir aşk mektebidir. Gören göze, anlayan akla, inanan
Mala, mülke, şana, şöhrete dair uğraşılar gelimli gidimlidir, kalbe. Aşk mektebinde aşkı istemek lazım. Aşkı kitabından
gelip geçicidir. okumak ve yaşamak.
Toprağa yakınlığını idrak ettikçe, anladıkça ruhun da Gecesini ayla aydınlatıp yıldızlarla yaldızlamayan ve
yücelir gönlün de. güneşin ilk ışıklarıyla göz bebeklerini yıkamayan; gündüzü
Mana âleminde tarifsiz seferlere çıkarsın. gündüz, gecesi gündüz, yolu dümdüz olmayan aşk mektebini
ne bilsin!
“Bir kez gönül yıkdun ise bu kılduğun namâz değül Fikrin neyse zikrin odur ya da zikrin neyse fikrin o.
Yitmiş iki millet dahı elin yüzin yumaz değül…” Ruhunda, özünde ne varsa görüntün o, sözün o, hâlin ve
22 KÜÇÜKÇEKMECE MİLLÎ EĞİTİM