Page 17 - KÜÇÜKÇEKMECE İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DERGİSİ
P. 17

XIII. Asırdan XXI. Asra Yunus Emre’nin


                                  Güçlü Seslenişinin Etkisi





                                        Prof. Dr. Ejder OKUMUŞ
                                   Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi


               Etkili Mesajıyla Yunus Emre                     istikrarsızlığa  ve  zayıflığa  neden  olmuştu.  Yeni  beyliklerin
                                                               kurulması ve bu beylikler arasında siyasal çekişmeler olması,
               İslam  şairi  Yunus  Emre  (1240?-1320?),  ölümünün   kardeş  kavgalarının  meydana  gelmesi,  isyanlar  vd.  de
            üzerinden  yedi  asır  geçmiş  olsa  da  sözü,  dili,  edebiyatı,   dönemin diğer boyutları arasında zikredilebilir.
            Türkçesi  ve  olaylara  bakış  açısıyla  günümüzde  adından  söz
            ettirmekte  ve  mesajlarını  bütün  dünyaya  canlı  bir  şekilde   Sosyoekonomik  düzlemde  de  Anadolu'da  yoksulluk  ve
            vermektedir. Hatta geçmiş yüzyıllara oranla günümüzde belki   kıtlık  mevcuttu  ve  bu  durum  insanları  olumsuz  etkiliyordu.
            de daha canlı, etkili ve vurgulu bir biçimde hem de coğrafyaları   Ayrıca  savaşlar,  talanlar  vs.  toplumda  ekonomik  açıdan
            aşarak varlığını hissettirmektedir.                eşitsizlikler meydana getiriyor veya eşitsizlikleri arttırıyordu.
                                                               Bazı beylerin zulmü, özellikle zenginler üzerindeki baskısı da
               Yunus,  bugünün  postmodern,  bazı  yazarların  ifadesiyle   insanların huzursuzluğunun artmasında etkili idi.
            post truth toplumlarının bir yandan pek çok imkân elde ettiği,
            bir  yandan  da  derin  eşitsizlik,  haksızlık  ve  mağduriyetlerle   Gerçekten  de  Yunus  Emre'nin  zamanında  Anadolu'da
            karşı  karşıya  geldiği,  sahtelik  ve  yapaylıkların  gerçekmiş,   insanlarda Moğolların saldırı ve talanlarının da büyük etkisiyle
            hatta  hakikatmiş  gibi  sunulduğu  küreselleşme  sürecinde   huzursuzluk,  gerilim,  sıkıntı,  ızdırap,  yoksulluk,  güven
            insanlığa  sağlam  bir  inanç,  kardeşlik,  çoğulculuk,  barış  ve   bunalımı, meşruiyet krizi vs. söz konusuydu. Sezai Karakoç'un
            hoşgörü çağrılarını takdim etmektedir.             cümleleriyle 7. Hicrî, 13. Miladî yüzyılda, Anadolu, ruhî, siyasî
                                                               ve sosyal bakımdan yeni bir mayalanma ve yoğrulma çağının
               Çağını Aşan Bir Düşünür Olarak Yunus            başındadır.  İlkin  Batı'dan  gelen  ve  aralıklarla  birkaç  yüzyıl
                                                               süren Haçlı, sonra Doğu'dan gelen Moğol akımı, Anadolu'yu
                                                               ve  Anadolu  insanının  zihnini  ve  gönlünü  allak  bullak  etmiş,
               Şiirlerinde  derinlikli  bir  düşünce  birikiminin  varlığını   en  korkunç  usullerle  donanmış  dış  savaş  bitince,  iç  savaş
            hissedebildiğimiz büyük mütefekkir Yunus Emre, çağını aşan   başlamıştı.  Selçuklu  hayat  tarzı,  Haçlı      taassubu  ve  Moğol
            ender  şahsiyetlerden  biridir.  Yunus  Emre'nin  çağını  aşan   barbarlığının  yaptığı  yıkıntı  ve  çöküntüyü  sonuna  kadar
            ve 21. asra hitap etmeyi başaran bir düşünür, edebiyatçı ve   karşılayacak güçte değildi. Anadolu'nun ruhuna adeta kara bir
            şair  olmasını,  onun  zamanındaki  karmaşa,  huzursuzluk  ve   renk geliyordu. Selçuk ikindisinden sonra çöken bir akşam…
            kaos  ortamıyla  ilişkilendirmek  mümkündür.  Bilindiği  üzere   Kuzgun vakti… Haçlı ve Moğol, Anadolu'nun ruhunda yalnız
            Selçukluların egemen olduğu Anadolu'da özellikle savaşlar ve   bir  tarih  yarası  açmış  olmuyor,  bir  metafizik  yara  da  açmış
            siyasal gerilimlere bağlı olarak keşmekeşlik, huzursuzluk ve   oluyordu. Alt şuurda bir kıyamet…
            mutsuzluklar söz konusuydu.
                                                                  Nurettin Topçu'nun  ifadesiyle Anadolu, Moğol istilasından
               Moğol  İstilası  ve  Haçlı  Seferleri,  Selçuklu  Devleti’nde   sonra ezilmiş, çökmüş bir vücut haline gelmişti. Kılıçla kargının



                                                                                      KÜÇÜKÇEKMECE MİLLÎ EĞİTİM  15
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22