Page 16 - KÜÇÜKÇEKMECE İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DERGİSİ
P. 16
diyarlardan göçmüşse de aklen ve ruhen kelamın taşıdığı
mana içinde yaşayarak bugünlere gelmiş ve yarınlara da ışkın Yunus Emre âşık olmuş mâşûkun derdinden
vermiştir. Gerçek erin kapısında ömrüm harcetmeye geldim
Yunus'un dünyası sözünü söylediği bir pazar ise müşterisi Velhasıl, dünyaya gelmekten murat, aşk ile bilişmek
kimdir? Tabi ki öncelikle bizzat sesini, sözünü duyup, ve buluşmaktır. Neyle bilişmek? İnsanla, varlıkla. Bilişmek;
sohbetini dinleyen, aynı zaman diliminde yaşayan insanlar... halleşmeye, tanımaya, anlamaya ve anlamlandırmaya doğru
Daha doğrusu onun ifadesiyle "gönüller"dir. Onun ifadesiyle, seyreden bir süreci ihtiva eder. Buradan siz eğitime, öğretime
metanın muhatabı yahut alıcısı gönüllerdir. Müşteri bulmak ve bilgiye dair bir çıkarım da yapabilirsiniz.
sadedine gönül kazanmak, elbette onun davasıdır. Lakin
oraya dava ile değil, sevgi ile girilir. Keza diğer bir ifadeyle biliş olmaktan murat; zamanın,
mekânın ve bütün mevcudatın sahibi olan vâcibü'l-vucûd'u
Ben gelmedim da’vi için benim işim sevi için tanımaktır. Buna sufiler marifetu'llah diyor, Allah'ı tanımak,
Dostun evi gönüllerdir gönüller yapmaya geldim bilmek... Bu tanıma ve bilmenin isim ve sıfatlar nezdinde bir
bilinç hâline ulaşmak olduğunu anlıyoruz. Eserden müessire
Dünya pazarında satışa arz edilen meta bir iddiaya mebni doğru seyreden bir bilme ve anlama serüveni…
söylenen yapmacık, arızî ve zamanlı sözler değildir. Onun
sözleri, "sevi"den beslenen, samimi, kalıcı ve tesirli sözlerdir. Onu, kevnî ayetler olarak tanımladığımız ve kâinat kitabı
Bu sebepledir ki bu sözlerin her bir kelimesi, "dostun evini" olarak tavsif ettiğimiz şekilde eserleriyle tanıma çabası...
inşa eden harçtır. Maksat bu dünya pazarında, arz edeceğimiz Bu çaba, müşahede ve murakabe gibi bilgi kanallarının
söz metası ile muhatapların yani "dost"ların "gönül evlerini açılmasına imkân verecektir. Nihayetinde bu kanallar, bu
inşa etmektir. Keza bu evler önceden inşa edilmiş ise orayı hayat pazarında hem sözümüzü derinleştirecek, hem de
daha da mamur bir hâle getirmek... ikiliği "degşürüb birliğe yetmeye" yani mana ve mahiyeti
itibarıyla tevhidi müdrik olmaya sebep olacaktır. Aşk, işte
Bu dünya pazarında, gönüller mamur edecek sözü tam da burada devreye giriyor: İkiliği fevt edip birliğe ermek...
söylemekten daha yüce ne vardır? Yunus, bu soruya, "evet, Buradan iradi ölüme, fakra ve fenaya doğru derin bir bahis
mesele bir gönle girmektir" fehvasınca yaklaşıyor. Ne var açmak mümkündür.
ki bu meselenin ötesinde bir meseleden daha söz açıyor ki
asıl murat burada saklıdır. Nedir bu açılan yeni mesele? Bu Lakin biz sözü kısa keselim ve şunu söyleyelim: Dünyaya
pazarda "birliğ yetmek." Birliğe yetmek, birliğe yani tevhide gelmekten murat, ilâhî nizamı anlamaktır. Keza bu anlamayla
ulaşmaktır. derinleşerek tahsil edilen manayı kelama tebdil edip sözü
sevgiyle buluşturarak gönülleri mamur hâle getirmektir.
Dost esrüğü deliliğim aşıklar bilar neliğim
Degşürüben ikiliğim birliğe yetmeye geldim (Ay Vakti Dergisi, Mayıs-Haziran 2021, 192. Sayıdan Alıntıdır.)
Şu halde dünyaya gelmekten murat, evvela bu hayat
pazarında satıcı yahut alıcı olarak metaya ilişkin bilinci
geliştirmektir Ne alacaksınız? Ne satacaksınız? Kimden alıp,
kime satacaksınız? Yunus’tan hareketle biz, alınan ve verilenin
"söz" yahut kelâm olduğunu; özü itibarıyla da söz ve kelâmdan
muradın da mana olduğunu anlıyoruz. Fakat burada mananın
asıl membasına bizi götürüyor: Birliğe ermek... Tevhit.
Yunus'un sadece burada değil, diğer pek çok nutk-ı
şerifinde temel konu tevhittir. Birliği idrak, pazarın asıl
sahibinin kim olduğunun farkına varmaktır. Hayatın, zamanın
mekânın ve varlığın sahibi... Sahibimiz… O sahibimiz bizim
"hâcemiz”dir; hocamız, mürebbimiz, mürşidimiz... Rab ismi
burada kisve-i tab'a bürünüyor; " deme esmâyı öğreten”bir
mürebbi olarak bize, pazarda gönül evini huzur içinde inşa
etmek için ihtiyacımız olan doğru metayı ilham ediyor. O Ben dervişim diyene,
sebeptendir ki tevhidi müdrik olan,o bahçenin bülbülü oluyor. Bir ün edesim gelir
Seğirdüben sesine,
Ol hâcemdir ben kuluyam, dost bahçesi bülbülüyem Varıp yetesim gelir
Ol hâcemin bahçesinde şâd olup ötmeye geldim
Bir yerde bülbül var ise mutlaka gül de olacaktır. Dolayısıyla Sırat kıldan incedir,
bu pazar yeri, bilişme ve buluşma yurdudur. Halleşmek ve Kılıçtan keskincedir
dertleşmek... Nihayetinde Yunus, sözü aşka getirir: Varıp anın üstüne,
Bunda biliş olan canlar anda bilişirler imiş Evler yapasım gelir.
Bilişüben dosta hâlim henüz arzetmeye geldim
14 KÜÇÜKÇEKMECE MİLLÎ EĞİTİM