Page 38 - KÜÇÜKÇEKMECE İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DERGİSİ
P. 38
Sıraladığımız isimler tasavvuf deryasından beslenen ve bu kullanan Cemal Süreya sizce de halk şiirinin hakkını teslim
anlamda Yunus Emre şiirinden etkilenmeleri gayet doğal olan ederken o damarın Yunus Emre gibi güçlü temsilcilerinin dile
isimler. Yunus şiirinin çekim gücüne kapılan şairler sadece olan katkılarına dikkat çekmemiş midir?
tasavvuf ehli midir? Tabi ki hayır!
Toplumcu gerçekçi şairlerden olan Nazım Hikmet de “Türk
Rıza Tevfik, Necip Fazıl, Burhan Toprak, Hâlide Nusret Köylüsü” şiirinde: “O, Yûnusû biçâredir/ Baştan ayağa yâredir/
Zorlutuna, Abdürrahim Karakoç, Enis Behiç Koryürek, Arif Ağu içer su yerine” diyerek Yunus Emre’nin “Miskin Yunus
Nihat Asya, Behçet Kemal Çağlar, Fuat Bayramoğlu, Bedri biçâreyim/ Baştan ayağa yâreyim/ Dost elinde avareyim/ Gel
Rahmi Eyüboğlu, Behçet Necatigil, İlhan Geçer, Salah Birsel, gör beni aşk neyledi” şiirine gönderme yapmaktadır.
Hâlil Soyuer, Bekir Sıtkı Erdoğan, Nüzhet Erman, Bahattin
Karakoç, Ayhan İnal, Hilmi Yavuz, Ali Akbaş, Arif Ay, Muhsin “Bizim en önemli kökenimiz Anadolu Orta Çağ’ıdır.” diyen
İlyas Subaşı, Bestami Yazgan… ve Yunus'u "taptaze ve şah bir horoz sesi" olarak betimleyen
İkinci Yeni şairi Ece Ayhan da bu etkilenme çemberi içinde
“Bu tesir, sadece Anadolu coğrafyasıyla da kalmamış, yerini almıştır. Ünlü “Yort Savul” şiiri adını Yunus Emre'nin bir
Türkçenin konuşulduğu her yerde Yunus, şairleri etkilemiş, şiirinde geçen
onun takipçileri bu coğrafyalarda da yetişmiştir. Özellikle
makamı da bulunan Azerbaycan’da bu tesir çok güçlüdür. Yine “Padişahı kim bileydi kul itmese yort savul”
Kıbrıs Türk şiirinde de Yunus sevgisi çok yoğundur.” (2)
mısrasından almıştır.
Azerbaycan’da, “O, Türk’ün ve Türkçenin varlık sesidir!”
diyen Bahtiyar Vahapzade, Anar Rızayev, Memmed Aslan, Azerbaycan şiirinin en büyük isimlerinden biri olan
Batı Trakya’dan Ali Rıza Saraçoğlu, Kosova’dan Bayram Bahtiyar Vahapzade’nin: “Efsane mi, gerçek mi? Bu insan nice
İbrahim, Üsküp’ten Fahri Ali, Kırgızistan’dan Altınbeg İsmailov insan?/ Varlık sesidir, kopmuş, o Türk'ün kopuzundan.” diye
bu etkilenme zincirinden sadece birkaçıdır. anlattığı Yunus…
“Biz şiiri, iman için bilmişiz.” diyen ve 20. yüzyılın Yunus “Yunus’un toprağına,/ Vardım yüzüm sürmeye,/ Sildim
Emre’si diye anılan Necip Fazıl’ın: gönül pasını,/ Yanuben aru geldim.” diyen Rıza Tevfik’in
gönlündeki Yunus…
“ Rüzgâra bir koku ver ki hırkandan
Gideyim izine doğru arkandan Halide Nusret Zorlutuna’nın: “Kapında kul olmak ar değil
Bırakmam tutmuşum artık yakandan bana,/ Toprağına yüzüm sürmek dilerim./ Sen'den gayri
Medet ey dervişim Yunus’um medet...” kimse yâr değil bana,/ Bir görün Yunus'um görmek dilerim.”
diye taçlandırdığı Yunus…
diye seslenişi ya da
“Kalbini gösterirdin birini sorsalardı,/ Kendisi yoksa bile
“Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş; yârinin aşkı vardı./ Senin gözünde Yunus, her yol Hakk’a
Sayıları silmiş. çıkardı,/ Titriyorken biz bugün sonumuz toprak” diyen Faruk
BİR'e yönelmiş... Nafiz’in dizelerindeki Yunus…
Bizim Yunus,
Bizim Yunus...” Bayrak şairi Arif Nihat Asya’nın: “Çilen var, hakikatlerin
hâlisi.../ Meded, ey yolun, rehberin kendisi,/ Nebî Yûnus’un
mısralarını kaleme alması bu etkilenmenin itirafı değildir vârisi/ Velî Yûnus’um!” diye seslendiği Yunus…
de nedir?
Daha nice şairin dizelerinde daha da ötesi gönlünde taht
“Annem gizli gizli ağlardı, dilinde Yunus” mısralarının şairi kurmayı başarmış Yunus… “Gelin bir nazar eylen, n’oldu bu
Sezai Karakoç da Yunus Emre'nin gönlünden, ruhundan ve cihan içinde/ Niceler toprak oldu, bu az zaman içinde” diyen
düşünce dünyasından etkilendiğini belirten şairler arasındadır. Yunus.
Sezai Karakoç: "Her büyük sanatçıda olduğu gibi Yunus Emre;
estetik, son sınır ve hedef değil, belki ruhun büyük yaratışa 21. yüzyılda bugün hâlâ senden söz ediyorsak senin bu
özenerek ileriye atılışındaki stildir.” diye anlatır Yunus’u. sevgi toprağına ektiğin tohumların başka başka şairlerin
dizelerinde filizlenmesi sayesindedir.
“Şiir, ruh pencerelerini Allah’a açtıkça şiirdir.” diyen Sezai
Karakoç da Yunus’un peşinden giden şairler arasında çoktan
yerini almıştır. Kaynakça
“Yunus ki süt dişleriydi Türkçenin (1) GÖKDEMİR, Sevgi, GÖKDEMİR Ayvaz, Yunus Emre Güldeste, Kültür
Ne güzel biçmişti gök ekinini” Bakanlığı Yayınları, Ankara 1993.
mısralarıyla Yunus’un: (2) http://www.mucerret.com/portre/sairlerin-diliyle-yunus-emre/
“Bu dünyada bir nesneye yanar içim, göynür özüm ÖZÇELİK, Mustafa, Bizim Yunus, Nar Yayınları, Ankara 2013.
Yiğit iken ölenlere gök ekini biçmiş gibi”
https://islamansiklopedisi.org.tr/yunus-emre
mısralarındaki imgesel benzetmesini dönüştürerek
36 KÜÇÜKÇEKMECE MİLLÎ EĞİTİM