Page 41 - KÜÇÜKÇEKMECE İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DERGİSİ
P. 41
Yunus Emre’de Ölüm Düşüncesi
Hülya SÖĞÜT
Küçükçekmece Millî Eğitim Müdürlüğü
Yunus’un ölüm temalı şiirlerine bakıldığında Ahmet diyerek ölümden korkmak gerektiğini vurgularken bir
Kabaklı, Burhan Toprak gibi araştırmacı yazarlar bir dönem yandan da ölüm gerçeğiyle herkesin bir gün yüzleşeceğini
ölümden korkan, karamsarlık, kasvet ve acı haykırışlarla ifade eder.
arayış içinde yas tutan bir Yunus görürken başka bir dönemde
ise zamanla ölüm gerçeğine ısınan, daha sonraları âdeta
ölüme âşık bir Yunus tespit etmişlerdir. Bu manadan kimse almaz, anda varan yine gelmez
Bu dünyaya kimse kalmaz, gelen göçer illerine
Ölüm, ezelde takdir olunmuştur ve insan fânidir. Buna Bu dünyaya gelen kişi, ahir yine gitse gerek
inanan her Müslüman gibi Yunus da ölümü salt bir ruh teslimi Misafirdir, vatanına, bir gün sefer etse gerek
olarak görmez. Ölüm devamlı bir hayatın başlangıcı, fânilikten
ebediliğe açılan bir kapıdır. Nitekim ölüm, yaşanmaması Ona göre asıl garip olan, bütün bu gerçekler karşısında
mümkün olmayan bir serüvendir ve Yunus'a göre devre devre insanın yine de gafil oluşu ve dünyanın fâniliğini idrakten
gerçekleşir ve ölüm hayatla başlar. Hatta hayatın ta kendisidir. kaçınmasıdır. İnsan, eliyle mezara koyup geldiği yakınlarının
"Her nefis ölümü tadacaktır." ayetinden de anlaşılacağı gibi hâlinden de ibret almamaktadır. Bunun çaresi ise son
bedenin fâni, ruhun bâki olduğuna dikkat çekilmektedir. Kişi, pişmanlığın fayda vermeyeceğini idrak ile canı verip alanı, yani
çağrıldığında elbette gidecektir: Allah’ı, tanımaktır. İşte Yunus, bunu başaranlardandır:
Yunus sözü âlimden, zinhar olman zalimden Bu can sana baki kalmaz, anda varan geri gelmez
Korka durun ölümden, cümle doğan ölmüştür Son pişmanlık assı kılmaz, gel ikrar et erenlere
Yunus, kim öldürür seni, veren alır yine canı
Bu canlara hükmedeni, kim idiğin bildim ahi
KÜÇÜKÇEKMECE MİLLÎ EĞİTİM 39