İSTANBUL KÜÇÜKÇEKMECE İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

NECİP FAZIL KISAKÜREK'İ ANMA PROGRAMI

NECİP FAZIL KISAKÜREK'İ ANMA PROGRAMI

 Üstad Necip Fazıl KISAKÜREK, vefatının 40. Yıldönümünde Küçükçekmece-Atakent Anadolu Lisesi tarafından düzenlenen program ile anıldı.

 Gideriz, nur yolu izde gideriz,

 Taş bağırda, sular dizde, gideriz,

 Bir gün akşam olur, biz de gideriz,                          

 Kalır dudaklarda şarkımız bizim...

Yaşamıyla, fikriyle, sanatıyla ve aksiyonuyla bu toprakların 'öz'üne uygun şekilde tekrar hayat bulması için büyük bir mücadelenin en ön safında yürümüş; önde ve öncü olmuş; "Anadolu Mektebi Yazar Okumaları Programı kapsamında da yer alan yazarlardan Üstad Necip Fazıl KISAKÜREK, vefatının 40. Yıldönümünde Atakent Kültür ve Sanat Merkezinde Küçükçekmece-Atakent Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencileri tarafından hazırlanan program ile anıldı.

Anadolu Mektebi Yazar Okumaları Programı kapsamında düzenlenen anma programına İstanbul İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı Metin NARİ, Küçükçekmece İlçe Millî Eğitim Müdürü Murat GÖZÜDOK' un yanı sıra ilçe protokolü, okul müdürleri, öğretmen ve öğrenciler katıldı.

Protokol konuşmaları ile başlayan program öğretmen ve öğrencilerin şiir dinletisi, oratoryo ve sonrasında Reis Bey adlı tiyatro eserinin sahnelenmesi ile sona erdi.

Okul Müdürü Regaib MOL günün anlam ve önemini belirten konuşmasında "Mehmet Âkif'in 'Âsım'ın Nesli' hayali, Necip Fazıl'ın 'Büyük Doğu' nesline götürür bizi. Keza Sezai Karakoç'un 'Diriliş Nesli'nin özellikleri de bizi aynı hayale götürür." diyerek başladığı konuşmasını Üstad Necip Fazıl KISAKÜREK'in ideal gençliğini anlatarak devam ettirdi. Üstadın ideal gençliği: "Taklitten ve özentiden tamamıyla kurtulmuş, kendi inancına, geleneklerine, göreneklerine yani kendi millî değerlerine bağlı ve kendi özüne sahip çıkan "hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, her an ölecekmiş gibi ahiret için çalışan" hakikat ile aldatmacayı bilen, Batı'nın sahip olduğu aklı Doğu'nun sahip olduğu ruh ile yoğurabilen yani ruhu eşyaya nakşetme davasını benimsemiş, iki dünyanın terkibini kavrayabilen ve "Maddenin ruhun hizmeti altına girdiği anda kuvvetinin yüz binlerce kere büyüdüğünü" bilen ve aksiyona geçirebilen, tasavvuf ile derinliği yakalayabilmiş bir dava gençliğidir." dedi.

"Gençlerimizin Necip Fazıl'ı okumasını ve tanımasını, bu anlamda büyük bir gereklilik olarak addediyoruz." diyerek sözlerini tamamlayan okul müdürü Regaib MOL programa teşriflerinden dolayı tüm katılımcılara teşekkür etti.

Ardından  Küçükçekmece İlçe Millî Eğitim Müdürü Murat GÖZÜDOK konuşmalarını yaparak

'Vefatının 40. yılı münasebeti ile "Anadolu Mektebi Programı " kapsamında düzenlediğimiz Üstad Necip Fazıl Kısakürek'i anma ve anlama programına hepiniz hoş geldiniz.

Anadolu Mektebi; milli ve manevi değerlerimize sahip çıkan, Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesine katkı sunmuş yazarların eserlerinin okuması, yazılan eserlerin değerlendirilmesi gibi amaçlarla başlatılan bir projedir. Bu projeyi çok önemsiyoruz. Proje; kültürümüzde simge olmuş üstadlarımızın öğrencilerimize okutulması ve bu üstadların izinden gidecek yeni nesillere rehber olması nedeniyle önem arz etmektedir. Bugün burada bu vesile ile Necip Fazıl üstadımızı anıyoruz.

Türk edebiyatının en büyük şairlerinden biri,nam-ı diğer Şairlerin Sultanı olarak bilinen Necip Fazıl Kısakürek, sarsıcı mısraları ve dil ile kurduğu kuvvetli bağ sayesinde öne çıkan eşsiz şairlerimizden biridir. Yazdığı roman, deneme, tiyatro ve şiirlerle genç kuşaklarımıza da tesir etmiştir. O, ayrıca Büyük Doğu fikri ile hafızalarımıza kazınmıştır. Şair nesilleri canlandırıcı ve motive edici birçok eser de kaleme almıştır.

 Kırılır da bir gün tüm dişliler

 Döner şanlı şanlı çarkımız bizim

 Gökten bir el yaşlı gözleri siler

 Şenlenir evimiz barkımız bizim

  

Yokuşlar kaybolur çıkarız düze

Kavuşuruz sonu gelmez gündüze

Sapan taşların yanında füze

Başka alemlerle farkımız bizim

 

Kurtulur dil tarih ahlak ve iman

Görürler nasılmış neymiş kahraman

Yer ve gök su vermem dediği zaman

Her tarlayı sular arkımız bizim

 

Gideriz nur yolu izde gideriz

Taş bağırda sular dizde gideriz

Bir gün akşam olur bizde gideriz

Kalır dudaklarda ŞARKIMIZ bizim...

 

Ayrıca Üstad gençliğe ve gençliğin gelişimine önem veren büyük bir bilgeydi.  Gençliğe hitabesinde; kökü ezelde ve dalı ebette bir sistemin aşkına, vecdine, diyalektiğine, estetiğine, irfanına, idrakine sahip bir gençlik diyerek, gençlik için idealize ettiği kişiliğe değiniyor. Onun izinden gitmek de siz gençlere yakışır. Sözlerimin bitirirken büyük şair, büyük mütefekkir, büyük dava adamı, Üstad Necip Fazıl Kısakürek'i bir kez daha rahmetle, minnetle yâd ediyorum, Rabbim ondan razı olsun. Onu cennet ve cemaliyle müşerref kılsın. Bu duygu ve düşüncelerle bugünün hazırlanmasında emeği geçen herkese,çok teşekkür ediyor, siz kıymetli misafirlerimizi en derin saygı ve muhabbetle selamlıyorum' dedi.

Üstad Necip Fazıl, iki farklı yaşam felsefesini sığdırmıştır ömrüne. Geçmişi ve geleceği. Geçmişi maddesel, geleceği ise manevi bir değişim olmuştur. Büyük şair manevi değişimle hikmetin delilini bulmuştur. Her şeyin tek müjdede olduğunu belirten şair, "Allah diyene" ölüm olmadığını söyler ve  "Çile" adlı eserinde şiiri; "Bizce şiir, mutlak hakikati arama işidir. Eşya ve hâdiselerin, bütün mantık yasaklarına rağmen en mahrem, en mahçup, en nazik ve en hassas nahiyesini tutarak ve nispetlerini bularak mutlak hakikati arama işidir." olarak tanımlar.

Üstad Necip Fazıl KISAKÜREK'in 1927 yılında kaleme aldığı ilk döneme ait en karakteristik şiiri olan "Kaldırımlar" şiiri ile başlayan şiir dinletisi "Çile" - "Karacaahmet" adlı oratoryo ve akabinde Canım İstanbul, Allah Diyene, Aynalar Yolumu Kesti, Zindandan Mehmed'e Mektup şiirlerinin okunması ile devam etti.

Son şiir olarak Necip Fazıl'ın 1949 yılında Ankara'dan İstanbul'a dönerken seyrettiği Sakarya Nehri'nin kendi üzerinde uyandırdığı duygulardan yola çıkarak ve yüzlerce yıl İslam davasının bayraktarlığını yapan Anadolu'daki Türk milletinin varlık mücadelesini anlatan aynı zamanda muhteva olarak bir tarih, toplum ve insan muhasebesi şiiri olan Sakarya Türküsü adlı şiirin Atakent Anadolu Lisesi Müzik Öğretmenleri Gülşah ALTAŞ AÇIKGÖZ, Berfin BÜYÜKÇİNDİL ve Beden Eğitimi Öğretmeni Kemal MAVİ' nin okuması ile şiir dinletisi son buldu.

Atakent Anadolu Lisesi "ATA Tiyatro" ekibi tarafından sahnelenen "Reis Bey" Necip Fazıl'ın başlı başına vicdan konusunu ön plana çıkarttığı eserlerindendir. Eserin başkahramanı olan Reis Bey kendisine duyulan saygı ve korkudan dolayı üstün olarak görülen bir kişidir. Necip Fazıl, Reis Bey adlı piyesiyle merhameti duygulara ilmek ilmek işlemiştir. Eserindeki hâkime göre merhamet ağızların sakızıdır, hatta bunu idamlık suç olarak görür ve öyle de yapar. Kendisinden merhamet dileyen suçsuz bir genci kanıtı olmadığı için astırır. Bir müddet sonra asılan gencin suçsuz olduğu anlaşılır. Tabi Reis Bey'in tüm tezleri çürür ve bu durumun ardından aynen şu cümleyi kurar: "Sökün sahte su borularını, ev ev merhamet şebekesini kurun!"

 

 25-05-202325-05-202325-05-202325-05-202325-05-202325-05-202325-05-2023

 

 

Atakent Mahallesi Cumhuriyet Caddesi No4 Küçükçekmece/İSTANBUL İETT 76O, 98T, 89T, 98, 89 - (212) 395 46 00 / 01 / 02

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.