Cümle Dergisi; kültür, sanat ve medeniyet konularını önceleyen, Küçükçekmece İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü himayesinde yaklaşık 6 ay süren yoğun bir çalışma sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Kültürümüzün önemli değerlerinden biri olan Sezai Karakoç özel sayısıyla okuyucusu ile buluşan dergi, Ali Haydar Haksal, Prof.Dr. Mustafa Özel, Şakir Kurtulmuş ve Osman Koca'nın katılımı ile düzenlenen Sezai Karakoç, Üstad'ın Ardından konulu panel ile tanıtılmıştır.

Kalbi ölümsüzlük düşüncesiyle kodlanan insan, tabiatı gereği kalıcı olanın peşinden koşar. Tenlerin toprağa karıştığı ve fakat düşüncelerin daima diri kaldığı yeni bir dünya için bu erek, kuşkusuz anlamlı ve kıymetlidir. Sanatçı haliyle bu ereğin merkezinde olan kişidir. Toplumun aynası ve yansımasıdır. Değerler silsilesinin nirengi noktası, mihenk taşıdır. Nitelik ve vasıflarını örneklendirmeye çalıştığımız bu değerler silsilesinde merhum Sezai Karakoç'un özel bir yeri vardır. Zira o; eylemleriyle söylemlerini dengede tutabilmiş, daha sonra bunları aynı potada eritebilmiş nadir sanatçılarımızdandır. Düşünce dünyası mütevazıdır. Hayatı da böyle. Bırakın onlarca muhteşem, oylumlu, sağlam kitabını, henüz 19 yaşında iken kaleme aldığı sadece Monna Rosa şiiriyle bile sanat ve edebiyat dünyasında adından hakkıyla söz ettirebilmiştir. Hasbîdir Üstâd. Mütefekkirdir. 88 yıllık dünya sürgününde; dillere pelesenk olmuş, kalplere esin veren, zihinlere umut ve sevgi aşılayıcı pek çok esere köklü, kalın ve derin imzalar atabilmiştir. 

Doğu ile Batı medeniyetlerini ince eleyip sık dokuyan bir nakkaştır Üstad. Referansları Mekke'den Roma'ya, Kudüs'ten Avrupa'ya uzanacak kertede geniş yelpazelidir. Klasik Yunan, Fransız, Arap, Fars edebiyatlarına vakıftır. Hemen bütün eserleri, tıpkı üstü karla kaplı değerli madenler gibi imge, alegori, irsal ve telmih yüklüdür. Çetrefil ve netameli meseleleri akıcı ve kanıtlayıcı diliyle kolayca çözebilen yeti ve donatıya sahiptir. Şiirden öyküye, denemeden düşünceye, derlemeden çeviriye, monografiden tiyatroya uzanan yapıtlarında; ekonomik ve sosyal pencerelere ufuk açan, fikir ve medeniyet tasavvuruyla bezenmiş, dil ve din merkezli, kültür ve edebiyat sanatçısıdır Üstad. 

Körfez'de Hızırla Kırk Saat, elinde Taha'nın Kitabı ve Gül Muştusu olduğu halde Zamana Adanmış Sözler sarf eden Çeşmeler'in Ateş Dansı ile Gündoğmadan karşılar bizi. Çağ ve İlham'a yön veren Edebiyat Yazıları; İslâm'a, İslâm'ın Dirilişi'ne, Ruhun Dirilişi'ne, İnsanlığın Dirilişi'ne ilaç ve Kıyamet Aşısı'dır âdetâ. Makamda Yitik Cennet, kalbimizde Diriliş Muştusu, dudaklarımızda Diriliş Neslinin Amentüsü, yanımızda Leylâ ile Mecnûn; Samanyolunda Ziyafet'e çıkarız. Fizikötesi Açısından Ufuklar ve Daha Ötesi adına Yapı Taşları ve Kaderimizin Çağrısı, Gür sesiyle yankılanır kulaklarımızda. Mevlânâ, Yunus Emre, Mehmed Âkif pirlerimizdir. Unutuş ve Hatırlayış, Var Olma Savaşı ile Düşünceler'i Çıkış Yolu'muzdur. Meydan Ortaya Çıktığında, Portreler, Piyesler, Armağan edilmiştir. Saat; Alınyazısı Saati, Gün Saati; vakit, Sûr vaktidir. İslamın Şiir Anıtlarından, Batı Şiirlerinden, Çağdaş Batı Düşüncesinden Farklar bulunur Dirilişin Çevresinde. Sütun kaplı Tarihin Yol Ağzında Üstad'ın engin düşünceleri, sınırsız sevgisi, aziz ruhuyla tanışırız Gündönümü. 

Biz bu sayıda; Üstad'ı yakından tanıyan, onunla yol ve kader arkadaşlığında bulunan, dünya gözüyle göremese de düşüncelerine âşinâ, eserlerine âşık olan onlarca kalem erbabını bir araya getirebilmeyi amaçladık. Bunu başarabilmenin haklı mutluluğu içinde Türk ve Dünya edebiyatının en kapsamlı Ahmed Sezai Karakoç dosyalarından birini, gönül coğrafyanıza sunarız.